Vergi İncelemesi, mükelleflerin maddi ve manevi anlamda sorunlar yaşaması muhtemel bir süreçtir. Bu süreçte incelemeyi yapan kamu görevlisinin çeşitli yetkileri olmakla beraber mükellefin de hakkı olan birtakım hususlar vardır.
Maliye idaresi, gün geçtikçe şeffaflaşmaya ve mükellef hakları lehine düzenlemeler yapmaya gayret etmektedir.
Bültenimizde, vergi incelemesi esnasında mükellefler tarafından kullanılabilecek haklarla ilgili genel bilgiler vermeye gayret edeceğiz.
Vergi İncelemesine Tabi Tutulacak Kişiler Nasıl Belirlenmektedir?
Vergi incelemeleri, Vergi Denetim Kurulu bünyesinde toplanmış olup kurul bünyesinde kurulan Risk Analiz Merkezi’nde mevcut ve sürekli geliştirilen bilgisayar programlarıyla yapılan analiz ve mukayeseler neticesinde belirlenebilmektedir.
Söz konusu sistem kullanılarak yapılan analizlerde, mükelleflerin elektronik ortamda göndermiş olduğu bilgilerin dışında bankalar, Sosyal Güvenlik Kurumu, tapu idaresi ve gümrük idaresi gibi kurumlardan da veri toplanmaktadır.
Sektör, bölge ve büyüklük ölçülerine göre gruplandırılan mükelleflerin sahip oldukları risklere göre puanlama yapılmakta ve risk puanı yüksek olanlar incelemeye tabi tutulabilmektedir.
Ayrıca aşağıdaki durumlarda da vergi incelemesi başlatılabilmektedir.
Şu husus da unutulmamalıdır ki, ‘Risk analizi neticesinde riskli bulunmaması, ihbar veya şikâyet olmaması hâlinde dahi mükellefler incelemeye alınabilir’
Vergi İncelemesine Yetkili olanlar kimlerdir?
Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesine göre vergi incelemesi aşağıda sayılanlarca yapılabilmektedir.
Bunlar dışında hiçbir kişi ya da kurum vergi inceleme yetkisine sahip değildir.
Vergi İncelemesinde Mükellef Hakları Nelerdir?
Konu başlıkları ve kısa açıklamalarla aktarmaya çalışacağımız söz konusu hakların vergi mükellefleri tarafından bilinmesi büyük önem arz etmektedir.
Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, yapılan incelemede mükellefin bulunması gereken her aşamadabulunmaları olanaklıdır. İncelemeye tabi tutulanın bunu talep etmesi yeterlidir. İnceleme elemanlarının mükelleflerin bu istemlerine olumsuz yaklaşma hak ve yetkileri bulunmamaktadır.
Vergi Usul Kanunu’nun 129. ve 136. maddelerinin verdiği hakla mükellefler, kendileri nezdinde yoklama ya da vergi incelemesi yapmak isteyen elemanlardan resmi kimliklerinin gösterilmesini isteme hakkına sahiptirler.
Vergi Usul Kanunu’nun 138. maddesi uyarınca, vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının evvelden bildirilmesi mecburi değildir. Ancak, söz konusu vergi incelemeleri 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde incelenmelidir. Örneğin, 2012 yılına ait işlemlerin vergi incelemesi, 2017 yılı sonuna kadar sonuçlandırılmalı ve ilgilisine tebliğ edilmelidir.
Vergi Usul Kanunu’nun 139. maddesine göre vergi incelemeleri esas itibarıyla incelemeye tabi olanın işyerinde yapılır.
İşyerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkânsız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.
Vergi incelemesinde amaç, ödenmesi gereken verginin tam olarak tespit edilmesidir. Bazı Vergi Yargısı kararlarında, mükellefin lehine ve aleyhine olan hususların birlikte değerlendirilmediği kanaati oluştuğunda, yapılan tarhiyatın eksik incelemeye dayanması sebebiyle iptal edilmesi söz konusu olabilmektedir.
Vergi incelemeleri ve aramalı incelemelerin bazıları Vergi İdaresine veya Cumhuriyet Savcılıklarına yapılan ihbarlar neticesinde yapılmaktadır. Sulh Yargıcı’nın verdiği karara göre yapılan aramalardamükelleflerin sahip olduğu haklar aşağıda sıralanmıştır.
İnceleme emrini alan inceleme elemanı, ‘10’ gün içinde işe, ‘30’ gün içinde de incelemeye başlaması gerekmektedir.
Uygulamada, incelenenler, incelemeye başlama tutanağını imzalamak ve defter-belgelerini ibraz etmek üzere inceleme elemanının yerine davet ediliyorsa da bu uygulama usule aykırıdır.
Önce incelemeye başlama tutanağı düzenlenip imzalanmalı sonra da incelemenin yapılacağı yere göre defter ve belge ibrazı istenmelidir.
Defter ve belge ibrazı için mükelleflere15 günden az olmamak üzere süre verilmelidir.
Vergi Usul Kanunu’nun140/1. maddesi hükmü ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu hükümleri gereğince, vergi incelemesine alınmış mükellef, incelemenin konusunun kendisine bildirilmesini isteme hakkına sahiptir.
İncelemeye tabi tutulan mükellefin muvafakatı olmadan, resmî çalışma saatleri dışında inceleme yapılamaz. Ancak, özellikle aramalı vergi incelemesi gibi çok özel durumlarda resmî çalışma saatlerinin dışına çıkılabilir.
İncelemenin işyerinde yapılması kararı verilmesi durumunda, Vergi Usul Kanunu’nun 140/3. maddesi gereğince işyeri etkinliğini, kurumsal ve kişisel kredibilite ve güveni olumsuz etkilememesi için elden gelen tüm çaba ve özenin inceleme elemanlarınca gösterilmesi gerekir.
Vergi incelemesi neticesinde, inceleme elemanının oluşturduğu vergi incelemesine ilişkin oluşturduğu rapor, Rapor Değerlendirme Komisyonu’nda değerlendirilmektedir.
Bu aşamada mükellef, Rapor Değerlendirme Komisyonu’nda kendisinin veya inceleme elemanının dinlenmesini talep edebilecektir.
Ancak bu aşamada, mükellefin hakkında düzenlenen raporun içeriğinden haberi olamayacağı için söz konusu hakkın kullanılmasında sorunlar yaşanabilmektedir.
Tutanaklar, sadece tespit edilmesi gereken hususların yalın ve tartışmasız olarak kaydedildiği belgelerdir.
Tutanak, iki taraflı bir işlemdir. Tutanaklarda tespiti yapılan hususlara yönelik olarak mükelleflerin karşı görüş ve savları olduğu takdirde bunlar da olduğu gibi tutanağa konulmalıdır.
İlgililer, tutanakları imzalamaktan çekinebilirler. Bu durumda incelemeye konu defter ve belgeler kendilerine teslim edilmez.
Vergi incelemesi bittiğinde, bunu belirten bir yazı ve vergi inceleme raporlarının mükellefe tebliğ edilmesi gerekmektedir. Hak arama özgürlüğü bakımından bu husus çok önemlidir.
Vergi incelemesi sonucu salınan vergi ve cezalar ile ilgili yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresiyle anlaşmak amacıyla başvurulabilecek idari bir çözüm yoludur.
Hakkında inceleme yapılan mükellefler incelemenin başlangıcından, incelemeye ait son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içinde tarhiyat öncesi uzlaşma talep edebilirler.
Tarhiyat öncesi uzlaşma sağlanması durumunda;
Tarhiyat öncesi uzlaşmanın sağlanamaması durumunda;
Kapsama girmeyenler;
Yukarıda sayılanlar hariç olmak üzere diğer bütün vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezaları tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamındadır.
Tarhiyat sonrası uzlaşmanın sağlanması durumunda ;
Tarhiyat sonrası uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ;
Mükellefe tebliğ edilen Vergi ve Ceza İhbarnamelerinde belirtilen cezaları Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesi çerçevesinde indirimli olarak ödeyebilir.
Yalnızca ;
Vergi Ziyaı Cezası,
Usulsüzlük Cezası,
Özel Usulsüzlük Cezası indirim kapsamındadır.
Kasten vergi ziyaı suçu işlenmişse Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi kapsamında kesilen kaçakçılık cezası indirim kapsamı dışındadır.
Vergi İncelemesi sonucunda düzenlenen Vergi/Ceza İhbarnamelerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılabilir.
Vergi davalarında kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır. Yalnızca aşağıda yazılı hallerde taraflardan birinin isteğiyle duruşma yapılabilir.