Batılı şirketlerin birçoğu 1980'li yılların başında yeni imalat teknolojileri ve stratejilerini keşfetmişti. Böylece farklı pazarlarda daha iyi rekabet edebilme şansını da yakaladılar. Bununla birlikte toplam kalite yönetimi ve yeni stratejileri uygulamak için büyük kaynaklar harcadılar. Yine de kar ve pazar paylarını artırmak için yapmaları ya da atmaları gereken büyük bir adım daha vardı: etkin bir tedarik zinciri yönetimi kurmak. Fakat tedarik zinciri yönetimini kurmanın kolay olduğu söylemek pek de mümkün değildir. Tüm sistem maliyetlerinin minimize edildiği bir tedarik zincirini tasarlamak ve yönetmek oldukça zordur. Bu aşamada global optimizasyon en iyi çözümü bulmak için ideal yöntemlerden biridir. Tedarik zincirinin doğasında bulunan belirsizliklerin -müşteri talebi, araçların ya da makinelerin arızası, taşıma zamanlarının uyumsuzluğu v.b.- en aza indirilmesi, sistemin çok daha etkin bir şekilde yürümesinini sağlayacaktır.
Global optimizasyon
Şirketlerin tüm sistemi kapsayan tedarik zinciri yönetimini hayata geçirebilmeleri ya da global olarak optimal bütünleşik çözümü bulmalarını zorlaştıran bazı nedenler vardır.
Tedarik zincirinin karmaşık bir ağ olması, ilk sıradaki zorlayıcı neden olarak düşünülebilir. Aslında tedarik zinciri bir ülkeden diğerine geçerek bütün dünyaya yayılmış bir tesisler ağıdır ki bu da, farklı tesislerin birbirinden değişik ve çelişen amaçlara sahip olması anlamına gelmektedir. Çoğu zaman tedarikçilerin amaçları ile imlatçının sahip olmak istediği esneklik çelişebilir ya da benzer bir şekilde imalatçıların parti miktarlarını yüksek tutmak istemeleri, depo ve dağıtım merkezlerinin stokları azaltma amacı ile çelişmektedir.
Tedarik zinciri dinamik bir sistemdir
Süreç ve zaman içerisinde müşteri talebi ve tedarikçi kapasiteleri değiştiği gibi tedarik zincirleri ve zincirdeki ilişkiler de değişim gösterebilir. Müşterilerin gücü artırkça imalatçı ve tedarikçiden daha kaliteli ve çok çeşitte üretim yapmalarını isteyebilir.
Sistemdeki değişkenler de, zamana bağlı olarak meydana gelen güncellemeler için önemli bir faktördür. Müşteri talebi kesin olarak bilinmese de reklam ve promosyonlar, rakiplerin fiyatlandırma stratejilerindeki değişkenler, yeni trendler ya da mevsimsel dalgalanmalar göz önünde bulundurulmak zorundadır.
Bu tür nedenlerden dolayı değişen talep ve maliyet parametreleri şirketler için en etkin tedarik zinciri stratejilerinin ne olduğununun belirlenmesini zorlaştırabilir.
Belirsizliği yönetilmesi
Şirketlerin tedarik zinciri sistemini bazı belirsizliklerle tasarlamak zorunda olması, zincirin global olarak optimize edilmesini daha da zorlaştırır. Bu belirsizliğe neden olan çeşitli faktörler vardır:
1.Tedarik ve talebin eşleştirilmesi büyük bir sorundur
Tedarik ve talebin eşleştirilmesinin zor olmasının nedeni, imalatçıların talep gerçekleşmeden aylar önce belirli bir üretim miktarı seçmek zorunda olmasıdır. Bu tür kararlar çok büyük finansal ve tedarik risklerini de beraberinde getirmektedirler.
2.Talep Tahminleri Problemi Çözmez
Bütün tahminler yanlıştır; en gelişmiş talep tahmin teknikleri ile dahi talebi kesin olarak bilebilmek mümkün değildir.
3.Tek belirsizlik kaynağı talep değildir
Ulaşım süreleri, teslimat zamanları, girdi/çıktı oranları, fire miktarları, yarı mamüllerin hazır olmaması gibi faktörler de tedarik zinciri performansını büyük oranda etkileyebilir. Tedarik zincirlerinin genişliği ve yayıldıkları coğrafya büyüdükçe, doğal ve doğal olmayan felaketlerin tedarik zinciri üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yine de belirsizliklerin tedarik zinciri üzerindeki etkisini en aza indirmek için kullanılan çeşitli yaklaşımları incelemek ve uygulamak önemlidir.