Bilgi, her işletme için güçtür. Günümüzde bilgi unsuru yalnızca işletmeler değil tüketiciler tarafından da değer görmektedir. Tüketicilerin talepleri, hızla gelişen teknoloji ve rekabet koşullarının değişimi şirketlerde bilgi yönetimi uygulamalarının doğmasına neden olmuştur. Bilgi, her koşul ve çağda değerlidir. Bu değeri koruyan firmalar, rekabet kabiliyetlerini daha geniş oranlarda artırabilmektedir. Peki, bir işletmede bilgi nasıl yaratılabilir?
Bilgi ancak bireyler tarafından yaratılabilir. Bu konuda işletmelere düşen rol, yaratıcı çalışanlarını desteklemek ve onlara bilgi yaratabilecekleri ortamlar sağlamaktır. Örtük ve açık bilginin etkileşimi “Bilgi Yönetimi” kavramının temel yapısını oluşturmaktadır. Bilginin biçim değiştirmesi bir dönüşüm ya da bilgi hareketi olarak ifade edilirse eğer, bu transferin kişiden kişiye aktarımı daha fazla önem kazanmaktadır.
Bilgi Dönüşümü
Örtük ve açık bilginin etkileşimi dört şekilde ifade edilebilir: “Sosyalleştirme”, “Dışsallaştırma”, “Birleştirme” ve “İçselleştirme”.
Sosyalleştirme:
Kişi örtülü bilgiyi doğrudan bir başkası ile paylaşır. Gözlem, taklit ve uygulamayla öğrenildiğinden beceriler, beden dili, duygular, davranışlar gibi belirli bir örtülü kalıp üzerinden transfer olur.
Dışsallaştırma:
Örtülü bilginin, diğer kişilere aktarılması, somut kavramlara dönüştürülebilmesi ve açık bilgi haline gelmesi durumudur.
Birleştirme:
Açık bilginin karmaşık ve sistematik kodlanmış bilgi takımlarına dönüştürülmesidir.
İçselleştirme:
Paylaşılan açık bilgi, diğer çalışanlar tarafından bilginin içselleştirilmesinde, örtük bilgilerin genişletilmesinde, yayma ve yeniden biçimlendirilmesinde kullanılır. Ürüne ve imalat süreçlerine ait el kitabı, süreç, talimat vb. gibi açık bilgiler uygulama ve pratik aracılığıyla yeni örtük bilgilerin üretimine katkıda bulunur.
Bilginin yaratıldığı bir işletmede bu modellerin dördü dinamik bir etkileşim içerisindedir. Böylece bir tür bilgi sarmalı -spirali- oluşturulur ve bu dönüşümün her aşamasında yeni bir bilgi türü ortaya çıkar.
Bilgi Sarmalı
Örtük bilgi tek başına bilgi yaratmada yeterli olmaz. Bu nedenle örtük bilginin bölümler ve organizasyon sınırları içinde harekete geçirilip genişleyen spiral ile dönüşümü sağlanmalıdır.
Bilginin yaratılma sürecinin ilk aşamasında bilgi birey düzeyinde sınıflandırılmış ve yapısallaştırılmıştır. Bireyin bir gruba katılmasıyla yaratılan sinerji, bireysel bilgilerin toplamından daha fazla bilgi birikimine ulaşılmasını sağlar.
Bu bir bakıma bilgi yaratma döngüsünün genişlemesidir. Burada temel süreçler “bütünleşme” ve “sosyalleştirme”dir. Yeni bilgi parçaları ortaya çıktığında ve “dışsallaştırma” ile “içselleştirme” yoluyla kodlandığında organizasyon düzeyinde yeni bağlantılar gerçekleşecektir. Bu bilgi ise müşterinin istediği ürün veya hizmete dönüştürülür. Organizasyonların sınırları dışına çıkıldığında da bilgi yeniden büyümeye ve ilerlemeye başlar.